Bisiklet Öyküleri- 2



  O yoldan geçerken hep aynı şeyi düşünürüm. Dinlediğim şarkının sesini açar yol boyunca eşlik ederim. Kim bakmış, kim duymuş bunların hepsi çoğunlukla umrumda değildir; çünkü, yaşamak yanım ağır basmıştır, varsın olsundur.
  Yine o yoldayım, iki yanım ağaçlı; bir büyük ferahlık, bir büyük düş.
  Kuş sesleri!
  Bu yaşıma geldim hangi kuşun nasıl öttüğünü bir türlü öğrenemedim. Öğrenilir miydi ki bu? Oysa kuş seslerini tanımak isterdim. Şarkıyı kapatıp kendi kendime "İnsanı tanırsın, oysa sen bunu öyle sanırsın. Yanılırsın.  Kuş sesleri de böyle mi acaba?" dedim.

  Köşeyi döndüm. Tak tak taak tak- tak. Sabahleyin kırılan ve çok da umursamadığım arka çamurluktan geliyordu ses. Durdum, sağa sola çekiştirdim çamurluğu. Baktım olmuyor, düştüm bisikletçinin yoluna.
  Bisikletçileri severim; elleri karadır çoğu zaman. İki sene önce yol üzerinde rastgele uğradığım bir bisikletçi vardı. Orta yaşlarda bir adam. Üniversite yıllarında Kafka'nın bütün kitaplarını okurmuş, bu yüzden Kafka derlermiş ona arkadaşları. O da dükkanın ismine Kafka demiş. İçeriye girdiğimde deliler gibi mutlu olmuştum. Gözleri görmeyen bir kedi yavrusu, ne işe yaradığını bilmediğim türlü aletin yanında süt içiyordu. Sol tarafta bir nota sehpası, üzerinde bir deste kağıt ve yan tarafta da bir ney. Bisiklet tamiri yapmadığı zamanlarda ney üflüyormuş bizim bisikletçi. Ayrıntıdır bu, ayrıksıdır, vurgunumdur bunlara. O gün bugündür gittiğim bisikletçi dükkanlarında her şeye daha dikkatli bakarım. Fark ettirmek istemem ama bir yandan da. Bugün de öyle oldu. Bu kez Bornova'da "Eski Çarşı" diye bilinen Büyük Çarşı' daki bir bisikletçiye gittim. Dükkanın ismine bile bakmadan girdim içeriye hemen.
  Kuş sesleriiii! Her yerde kuş sesleri!
 "Geç mi kaldım ki ben?" dedim kendi kendime.
 "Yol boyu sesini duyduğum kuşlar benden önce gelmiş bile buraya!"
 ...
 Ufacık dükkanda bir dolu kuş sesi. Bisikletçi, bisikleti ters çevirip arka çamurluğu tamir ederken ben etrafı izledim. Bir bisikletçide olabilecek tüm aletler vardı da tavana asılı duran altı tane kafes biraz şaşırtmıştı beni.
"Muhabbet mi?" dedim.
"Yok, kanarya bunlar."
...
Kanarya seslerini tanımıştım işte.

Yorumlar

Popüler Yayınlar